Z. Gizem Yılmaz’ın yürüttüğü fantastik edebiyat dersinde kurgulanan bu canavarın çizimi Rümeysa Nur Cüzdancı’ya, metin içeriği Rümeysa Nur Cüzdancı ve Emine Ağcabuğa’ya aittir.

Belirli bir cinsiyetleri yoktur. İhtiyaç hâlinde, savaşmak ya da avlanmak için balta kullanmayı tercih ederler. İnsanlardaki gibi ağız işlevi gören bir organları yoktur. Bu sebeple titreyerek iletişim kurarlar ve olur da uzun cümleler kurmaları gerekirse uzaktan bakıldığında dans ettikleri düşünülebilir. Havada da karada da yaşayabilseler de çoğunlukla su altında kalmayı tercih ederler. Bataklıklar en sevdikleri yaşam alanlarından birisidir. Su altında oldukça işlerine yarayan, vücutlarının altından uzanan dokunaçları vardır. Su yüzeyine çıkmak istediklerinde kanatlarından güç almaları gerekir zira ayakları olmadığından karada dolaşmak favori aktivelerinden birisi sayılmaz. Bilinmeyen bir nedenden ötürü çok kötü kokmalarıyla bilinirler. Ten renkleri yeşildir. Vücutları kas üretmeye çok elverişlidir; bu nedenle çoğu aşırı kaslı bir görünüme sahiptir. Özellikle karın bölgelerinde ilgi çekici oranda kas yoğunlaşması göze çarpar. Uzun, pençeyi andıran parmaklara ve çoğunlukla avlanmaktan lekelenmiş oldukça sivri tırnaklara sahiptirler. Vücutlarında, yine yüksek olasılıkla savaşmak ve avlanmaktan doğan, pek çok yara izine rastlanabilir.