PENTACLE 101: Obje Odaklı Ontolojiler 1 – Genel İlkeler

“Philosophía” sözcüğünün köken anlamının “bilgelik sevgisi” olmasına referansla Graham Harman, bilgeliğin ya da bilginin kimsenin sahipliğinde olmadığını vurgular. Bilgi ve hakikatin birbirinin olmazsa olmaz eşlikçisi olarak ele alınması nedeniyle gerçekliğe erişimin yalnızca insan bilgisiyle kısıtlı olduğunun varsayımı Harman’a göre ontoloji felsefesini yanlış bir tutuma yönlendirmiştir.  Harman, felsefeye karşı en büyük tehdidin idealizm olduğunu iddia eder ve temel sorunun “Hakikat nedir?” değil “Gerçek nedir?” olması gerektiğini vurgular. Gerçekliğin ete kemiğe bürünmüş bir biçimde bulunmaması nedeniyle, “Gerçek nedir?” sorusuna cevap arayışımız dolaylı yoldan olmak zorundadır. Obje odaklı ontolojiler (OOO) bu esas itibariyle, şeylerin doğrudan erişimden “çekildiği” (withdrawal) prensibine dayanır.

Obje Odaklı Ontolojilerin Genel İlkeleri [1]

  1. Felsefi açıdan, tüm objelere eşit derecede önem verilmelidir.
  2. Objeler özellikleri ile tanımlayıcı değildir. Ancak bu özellikleri, dünyadaki varlıklarını hat safhada etkiler.
  3. Objeler iki türlü varoluşa sahiptir: “Gerçek objeler” (real objects) herhangi başka bir varlığı etkilese de etkilemese de vardır; “duyuşsal objeler” (sensual objects) gerçek objelerle kurduğu ilişki sayesinde vardır.
  4. Gerçek objeler arasında doğrudan bağ kurulamaz, ancak duyuşsal objeler aracılığıyla dolaylı yoldan bağ kurulabilir.
  5. Objelerin özellikleri de iki çeşittir: gerçek ve duyuşsal.
  6. Gerçek ve duyuşsal objeler ve onların özellikleri dört temel permütasyonu oluşturur: zaman, mekan, öz (essence) ve eidos.[2]
  7. Felsefe, matematik ya da doğa bilimlerinden ziyade estetik ile daha yakın bir ilişkiye açıktır.

Objelerin ne birbirleriyle ne de insanlarla yüzde yüz etkileşimde olduğunu savunan obje odaklı ontolojilere göre varoluşu varlıkların birbiriyle etkileşimi üzerinden açıklamak yanlıştır. Her varlık otonomdur ve yalnızca bazı durumlarda birbiriyle bağ kurar. Bu bağ, açıklanması gereken durumlardır ve varsayımsal olmamalıdır.


[1] Obje odaklı ontolojiler, tek bir düşünceyi temsil etmeyen ancak objelerin otonom varoluşu etrafında konumlanan farklı düşünceleri kapsayan bir terimdir. Bu yazıda, kurucu düşünürlerden Graham Harman’ın Object-Oriented Ontology: A New Theory of Everything (2018) kitabında tartışılan temel prensiplere değinilmiştir. Harman’ın kitabı Oğuz Karayemiş tarafından Nesne Yönelimli Ontoloji: Her Şeyin Yeni Bir Teorisi (2020) başlığıyla Türkçeleştirilmiştir.

[2] Harman, Plato’nun eidos (idea) kavramını değil, Husserl’in yeniden yorumladığı kavramı kast eder. Husserl’in kullandığı bağlamda eidos, yönelimsel nesne ile gerçek zaman arasındaki gerilimdir. Daha detaylı okuma için bkz. Harman, Graham (2010). “Time, Space, Essence, and Eidos: A New Theory of Causation”. Cosmos and History 6 (1):1-17.

+ posts