Geçtiğimiz aylarda, metal art ile ilgilenen sanatçı Mehmet Doruk İşeri ile Z. Gizem Yılmaz önderliğinde Nurten Bayraktar ve Mahinur Gözde Kasurka’nın sorularıyla bir röportaj gerçekleştirdik. Söyleşiyi PENTACLE okurlarıyla bu yayınımızda paylaşıyoruz.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Çalışmalarınızı nasıl tanımlarsınız?
15 Ocak 1986’da İstanbul’da doğdum. Çalışmalarımı ekolojik, sürdürülebilir sanat olarak tanımlayabilirim.
Kendinizi ifade etmek için neden sanata yöneldiniz? Sanatsal bir ifade biçimi olarak neden “metal art”ı tercih ettiniz? Kendi sanatsal üretim biçimlerinizi nasıl tanımlarsınız?
İşlerimin temel başlangıcı baba mesleği olan makine ağır sanayiden geliyor. Üç erkek kardeş olarak babamızın atölyesinde bazı dönemlerde bulunurduk. Kısacası atölyede demir tozunu yiyerek büyüdük. Çocukluğumdaki bu süreç benim metal art’a olan ilgimin altında yatan sebep diyebilirim. Dünyada giderek büyüyen iklim krizi sonucunda çevre hassasiyetimi çocukluğumdan gelen bilgi ve becerilerle harmanlamak istedim. Sanata yönelince doğayı kendimce tasvir etmenin yeni bir yolunu bulmuş oldum.
Böyle bir sanatsal üretimle ulaşmayı hedeflediğiniz bir nokta var mıdır?
Endüstriyel üretimin kısırlığı ve içimdeki yaratma dürtüsü beni bu yola sürükledi. Üretmek değil, yaratmak asıl amacım. Estetik kaygılarla kalıcı bir eser bırakmak. Üretim biçiminde geri dönüşüm nesneleri, sürdürülebilir sanat ve atık malzemelerle figüratif işler yaratma çabasındayım. Bu şekilde aslında kültür doğa ikiliğinin ötesine geçerek kültürü doğanın bir parçası olarak harmanlamayı amaçlıyorum. Sanatsal üretimlerimin kültür ve doğayı bir potada buluşturan bir oluşum olmasını hedefliyorum.
Sanatsal üretimlerinizdeki temel kaygıyı nasıl tanımlarsınız?
Sanatın var olan gücü ile insanlarda farkındalık yaratmak, tüketim toplumunun dikkatini bir noktada geri dönüşümle sanata yönlendirmek istiyorum. Burada esas amacım sürdürülebilir bir dünyanın gerekliliğini sanat yoluyla ifade edebilmek, çünkü sanat insanlarda kelimelerle sınırlı olmayan bir anlam yaratma potansiyeline sahip bir alan. Bu gücü yeni bir alan açmak için kullanmak aslında sanatsal üretimlerimdeki hareket noktalarından birisi.
Neden atıkları sanat eserine dönüştürmeye başladınız?
İdeal yerine gerçek form arayışları, anatomik ve estetik derinliği olan çalışmalar çıkarmak için. Atıkların sanatsal üretim faaliyetlerinde birer aktif birer ürüne dönüşmesi benim için çok anlamlı. Geri dönüşümün kendisini pratikte deneyimleyerek çalışmalarımda vermek istediğim mesajı daha derinleştirdiğimi düşünüyorum.
Daha çok hayvan figürleri üzerinde çalışmanızın nedeni nedir?
Doğanın içinde yaşıyorum. Tabiatın farkındayım. Ekolojik dengenin korunmasına biraz katkı sağlayabileceğini düşünüyorum. Ayrıca insan olarak bizler de birer hayvan türüyüz. Kendimizi insan olmayan hayvanlardan ayırt etme çabasının mevcut problemlerin temelinde yatan nedenlerden birisi olduğunu düşünüyorum.
Atıkların kullanımı sizce sanatsal bakış açısına ne katkı sağlıyor? Estetiği yakalamak sadece klasik malzemeler ve üslupla olmak zorunda değildir. Malzeme sadece araç olarak kullanılmalı, ifade biçiminde önemli olan malzeme yerine eserin kendisidir. Atık malzemeleri kullanarak iki farklı mesajı aynı anda vermeyi hedefliyorum: Bunlardan ilki, sanatta yeni bir yaratım süreci için alan açmak. Atık malzeme kullanmak klasik sanat anlayışına farklı bir yorum katacaktır. İkincisi ise, sürdürülebilirlik ve geri dönüşümün eserin hem kendisinde deneyimlenen hem de mesajında verilen bir şey haline gelmesi.
Sanat aracılığıyla atık algımız değişebilir mi? İnsanlardan aldığınız tepkiler nelerdir?
Tek amacım bu diyebilirim. Sürdürülebilir sanat ile doğaya farklı bakmayı öğrenebiliriz. Dönütler çok olumlu. Aldığım yorumlarla kendimi daha güçlü, amacına ulaşmış hissediyorum. İnsanlar sanatsal üretimlerimin geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularında önemli bir etki yaratacağını düşünüyorlar ve bu durum da beni çok mutlu ediyor. Zaten kendimi sanat yoluyla ifade etme çabamın temelinde de insanların vermek istediğim mesajı farklı bir yoldan anlaması yatıyor.
Söyleşi için çok teşekkür ederiz.
Beni davet ettiğiniz için ben teşekkür ederim.
